29 Mart 2016

Batan Geminin Son Sözleri Bunlar

‘’Kaptan gemimiz batıyor? Ne yapacağız?’’
‘’Çok mu batıyoruz?’’
‘’Biraz evet. Çok.’’
‘’Ne yapacağız çünkü her geçen saniye daha da batıyoruz?’’
‘’Zıplayalım bari, daha hızlı batarız.’’



Acı üstünde birikince insanın bunları azaltması gerekiyor. Yoksa daha da ağırlaşıyor. Bilhassa geceleri. Ben hiçbir zaman bir geminin kaptanı olamadım. Gittim direk gemi oldum. Balık oldum. Dalgalar oldum. Yakamoz oldum. Bir kaptan olamadım. Bu da benim hatam. Hiç bulaşmayacaktım bu işlere. Sakince bir sahil kasabasında hayatımı kaptanları izleyerek geçirecektim. Ama olmadı. Kaptan değilim ki ben gemi batarken ne yapılır? Ne denir? Şimdi batıyoruz ama gururla mı batıyoruz diyeyim? Olsun. Yeni bir gemimiz olur onu da mı batırırız diyeyim? Ben bu hayatta daha önce kaptanlık nedir bilmedim. Ama sırf sizin için buradayım. Suyun kaldırma gücüne meydan mı okuyayım şimdi durduk yere? Ne gerek var? Neye yararı var? Batıyoruz işte mis gibi. Kimseye nasip olmaz. Daha ne istiyorsun. Tadını çıkar. Yak bir sigara. Bak batmak için ne güzel bir gün. Değerini bilin hayvanlar.

Gemide herkesin gözü uzaklara dalmış bakıyorlar. Nereye bakıyorsun her yer aynı. Kafanı bir öne bir arkaya baksan yine aynı. Değişmiyor. Bazı şeyler gibi. Şey derken genel olarak. Genelleme yaptım. Bayılırım genellemelere. Tek bir duruma odaklanmaktansa birçok duruma odaklanmak ta bir ş e y. Herılltt yani.

Kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyorum. Benden bir ş e y dememi bekliyorlar. Ne diyim olum? Denizin ortasındayız. Etrafta bir bok yok. Bir biz varız. Bir de güneş. Onun da bir faydası yok şuan. Yine batıyoruz. Açtım bir müzik oradan. Herkes bir bana baktı. Sonra yine aynı yere bakmaya devam ettiler. İçlerinden ‘’Biz bu adamı kaptan olarak nasıl aldık? Böyle bir hataya nasıl düştük? Başka gemi mi yoktu da gittik dünyanın en talihsiz gemisine geldik? Hay ben şansımıza sevineyim.’’ diyorlardır. Çok mutluyum şuan. Müzik yankılanmaya başladı. Orhan abimizden geliyor. ‘’Batsın bu dünya.’’
Fazla söze gerek kalmadığı için bir ş e y diyemiyorum şimdi. Şarkıyı dinledik herkesçe. Hayatımızın film şeridi gibi önümüzden geçtiği dakikalarda fon müziği olarak bunu seçtim. Mizaçlı bir kaptandım en azından.

Şarkı bitti. Herkesin yüzündeki o ufak tebessüm hoşuma gitti. ‘’Çok mu seviyorsunuz bu hayatı? Daha önceki hayatınızı demem daha doğru olurdu ama bozmadım. Şimdi buradan kurtulsak her ş e y i yoluna koyacak mısınız? Doğru düzgün yaşayacak mısınız? 
Aldığınız nefesin kıymetini bilecek misiniz? Şükür, buna da şükür. Hayattayız diyecek misiniz?’’ diye bağırdım. Sonra kısa süre sessizlik oldu. ‘’Evet,’’ dedi birisi. Sonra birisi daha. Sonra hepsi birden e v e t.

Vay arkadaş dedim. Siz hayatınızın değerini anlamanız için illa gemi mi batması lazım? Masraflı adamlardı doğrusu. Gemi batırıyorlar. Lükse bak. İlla prodüksiyon mu yapmamız lazım? Role mi girmemiz lazım? Hepiniz sıraya geçin. Geminin kaptanı konuşacak birazdan.

Hepiniz benim için değerlisiniz. İyi insanlarsınız. Ama hayatınız bok gibi. Lağım çukuru sizin hayatınızdan daha temizdir. (Ufff) Hayat çok güzel beyler. Daha gideceğimiz yeni ülkeler var. Keşfetmemiz gereken bir dünya var. Dünya bir su. Biz de suyuz aslında. Felsefe yaptırmayın bana şimdi. Su hayat işte. Şuan ne durumdayız rapor verin? Birbirlerine baktılar. Haklılar aslında. Planı açıklıyorum. Tek ve başarılı bir plan yaptım şarkıyı dinlerken. Kaptanlar her zaman hazırlıklıdır bu gibi durumlarda. Açıklıyorum.‘’Denize atlıyoruz.’’

Hep beraber aynı anda atlayacağız. Eğlenceli hale getirmek lazım hayatı. Bu da yeni hayatınızın kurallarından birisi. Cumburlop denize atladık.

O gün ne kadar kederimiz, hüznümüz, derdimiz, tasımız, tarağımız varsa gemide bıraktık.
Yakında bir adaya kadar yüzdük. Herkesin gözü o kadar dönmüştü ki yakında duran adayı dahi göremiyorlardı. Sonra kaptan arkadaşım geldi. Durumu biliyordu zaten. Plan tıkır tıkır işledi. Ege’ de bir sahil kasabasına yerleştik. Ben bir balık restaurantı açtım. Tayfa da beni yalnız bırakmıyor. Bana da çok iş düşmüyor. Arada kasaya bakıyorum. En çok sevdiğim yeri teras katı. Orada takılıyorum genelde. İçkimi alıp kaptanlara kadeh kaldırıyorum.

Gemiler geçer uzaklardan. Allı pullu gemiler.
Eksilmesin..